Bu bölüm, eğitim stratejileri hakkında bağlam, bir kurs tasarlamada pratik rehberlik ve pedagojik teorilere genel bir bakış sağlamaktadır. Öğretim ve eğitimdeki üç temel kavrama odaklanacaktır:
-
Hazırlık
-
Uygulama
-
Etki
Öğretme ve eğitim, öncelikle bir kursu vermeden önce yapılan hazırlık ile ilgilidir. Hazırlık, içerik seçimi, uygun öğretim yöntemlerine karar verme ve eğitimin etkisini ve etkililiğini en üst düzeye çıkarmak için bunların bir sıraya konmasını içerir. İkinci olarak, öğretme kursun gerçekleştirilmesi/verilmesi ile ilgilidir (yani katılımcılara nasıl davrandığınız ve onlarla nasıl etkileşim kurduğunuz). Belli bir konuda kendinize çok güveniyor olsanız dahi, hazırlığı bitirmeden kursa başlamaktan kaçınmanız oldukça makuldür. Ayrıca içeriğinizi, özellikle de uygulamalı alıştırmaları test etmeniz gerekebilir. Sonrasında, kurs esnasında işler nadiren tamamıyla umduğunuz şekilde gidemeyeceğinden iyi oranda esnekliğe ihtiyacınız vardır. Son olarak, öğretim aynı zamanda bir kursu gerçekleştirdikten sonra değerlendirme ve öz değerlendirmeyi de kapsar. Özellikle değerlendirme bunun iyi olduğunu gösteriyorsa, aynı ve benzer bir kursa birkaç daha kez katılmanız gerekebilir.
Kendinizi gelecekteki etkinliklere daha iyi hazırlamanız için neyin iyi gittiğine, neyin çok iyi gitmediğine kafa yorun ve hazırlıklarınızı ve konuşmanızı yinelemeli olarak sınırlamak için bunu kullanın. Kısacası, bir "öncesi", bir "sırasında" ve bir de "sonrası" dersi vardır; yani, faaliyetler bilime benzer bir döngü içerisindedir. Bu bölüm, eğitimciler için bir dersin nasıl hazırlanacağı ve farklı potansiyel kitelelere nasıl sunulacağı ile ilgili pratik bir rehber sunmaktadır: üstesinden gelinmesi gereken başlıca engellerin ve bir eğitimi hazırlarken akılda tutulması gereken ana konuların neler olduğu.
Takip eden bölümde, ağırlıklı olarak ilk kısma (hazırlık) odaklanacak ve ardından dersinizi/kursunuzu nasıl planlayacağınız ve yöneteceğiniz konusunda rehberlik edeceğiz. Başlangıç olarak, öğretme ve öğrenmenin ne anlama geldiği, yetişkinlere öğretmenin gençlere veya çocuklara öğretmekten nasıl farklılaştığı konusunda fikir verecek bazı teorik konulardan bahsedeceğiz.
-
Öğretimin teorik kavramlarla ilgisi, bilginin pratik uygulaması (yani becerilerin geliştirilmesi) olan eğitimden daha fazladır.
-
Eğitim, zaten bilgi sahibi olanları belli bir beceri geliştirmeleri için araç ve tekniklerle donatırken, öğretim yeni bilgi aktarmayı amaçlar.
-
Eğitim, lise sonrası ve/veya lisansüstü kısa ve yoğun derslerle ilişkiliyken, öğretim genellikle eğitim ve akademik çevre bağlamında yapılır.
-
Genellikle, eğitmenler öğrenenlerden geri bildirim alırken, öğretmenler öğrencilerine geri bildirimde bulunur.
Buna rağmen...
-
Eğitim, bir beceriyi veya işi öğretme ya da öğrenme sürecidir ve eğitmenler aslında birşeyler öğretirler. Bu nedenle eğitim, öğretimi de kapsayabilecek daha geniş bir faaliyet olarak düşünülebilir,
-
Öğretim, uygulamalı oturumlar ve gösterimler gibi tipik eğitim faaliyetlerini ve hedeflerini de içerebilir.
-
Eğitim ve öğretim tekniklerinin zaman zaman farklılaşabileceğinden hareketle, eğitim ve öğretim arasındaki fark, sürecin kendisiyle değil, eğitimin genellikle öğretimden daha belirgin bir odağının olmasıyla ilgilidir.
-
Profesyonel olarak yetkinlikler geliştirmek için, bir kişinin uygulamanın yanı sıra teorik kavramları anlamaya çalışması gerekir. Bu nedenle, eğitim ve öğretim eşit düzeyde önemli ve tamamlayıcı eğitsel kavramlardır.
Öğrenme ve eğitim konusunda bazen içinde yaşadığınız kültürden de etkilenen farklı teorik yaklaşımlar mevcuttur. Bazı insanlar konuşmayı ve ders vermeyi sever. Bazıları dinlemeyi sever, bazısı ise sevmez. Bazı alıştırmalar basittir ve net cevapları vardır. Bazı alıştırmalar ise problemlere odaklanır ve katılımcılara zaman ve alan bırakarak bunlar üzerine derinlemesine düşünmelerini ve çözüm bulmalarını hedefler. Sonuç olarak, bazı eğitimler katılımcılara en üst düzey özgürlüğü vermek ve mümkün olduğunca yaratıcı olmalarına sağlamak için tasarlanmıştır. Bu gibi eğitimlerin başarısını değerlendirmek daha zordur.
İyi bilinen dört öğrenme kuramı davranışçılık, bilişsellik, bağlantıcılık ve yapılandırmacılıktır. Bunlar, insanların nasıl öğrendiğine yönelik farklı bakış açılarını anlatırlar.
Bu basitleştirilmiş şema, bu dört öğrenme kuramının temel özelliklerini çok basit pratik terimlerle özetlemektedir:
Şu adresten alınmıştır. Türkçe çeviri: Güleda Doğan
Software Carpentry tarafından yapılmış çalışma da öğrenme süreçlerini anlamaya yardım edecektir.
Yakın zamanlı ‘Bağlantılı Müfredat Çerçevesi’ hareketi, öğrenme yaklaşımlarını modernleştirmeyi ve 21. yüzyıl öğrenenlerine uyarlamayı amaçlamaktadır. Çerçevenin genel amacı, gereksiz uzlaşmazlıkları ortadan kaldırarak, öğrenci eğitimi ile araştırma uygulamaları arasındaki ilişkileri geliştirmektir. Çerçeve, öğrencilerin ve araştırmacıların yanı sıra üniversiteler ve daha geniş topluluklar arasında yoğun diyaloğa, aktif sorgulamaya, işbirliğine ve etkileşimlere önem verir. Bu, Açık Bilim ve yurttaşlık bilimi, kitle kaynak kullanımı vb. alanlarda ilgi çekici vaatler içerir. Bağlantılı Müfredat Çerçevesini şuradan okuyabilirsiniz.
Bilmenizin önemli olduğu konu, farklı yaklaşımların olduğu ve kendinizi yalnızca bir stratejiyi takip etmek zorunda hissetmemeniz, bunun yerine eğitiminizin hangi noktasında eğitim ve değerlendirme için hangi stratejiyi kullanacağınıza karar vermeniz gerektiğidir.
Sonuç itibariyle, önemli olan uygulamadır ve sunuldukları zaman ve hedef kitleye uygunluğuna karar vermek için içeriğinizi ve uygulamalı alıştırmaları teorik yaklaşımlardan birine göre kontrol etmek faydalı olabilir.
Eğitiminize gelen herkesin, bilinçli ya da bilinçsiz beklentileri olacaktır. Öğretme metodolojisi, içerik ve ön bilgi gibi unsurlardan ziyade spesifik beklentileri eğitimci ile ilgilidir.
Çoğu öğrenen sizden şunları yapmanızı bekler:
-
Öğrendikleri konu ile ilgili hevesli olmanız.
-
Temel bilimsel (ya da insancıl) değerler konusunda genel bir anlayışınızın olması ve bunun içsel, temel bir unsuru olarak ‘açıklığın’ rolünü kabul etmeniz.
-
Araştırma şeffaflığı ve tekrarlanabilirliği gibi faktörlerin önemini ve bunların daha geniş toplumsal etkilerini anlamanız.
-
Araştırmayı planlama, yürütme, araştırma sonuçlarını üretme ve bu sonuçları iletme ve yayımlamayı içeren araştırma süreçleri ile aşina olduğunuzu göstermeniz.
-
Verilerin, kod ve yazılımların, yayınların, iletişimin, iş akışlarının, hibe başvurularının ve veri yönetim planlarının da dahil olduğu paylaşılabilecek farklı türdeki araştırma süreçleri ve çıktılar hakkında bilgi sahibi olmanız.
-
Açık Bilimi gerçekleştirirken araştırmacıları etkileyebilecek politikaların, düzenlemelerin ve yasaların farkında olmanız.
-
Araştırmacıların, elde etme aşamasından paylaşma ve yayma aşamasına kadar, verileri ve çıktıları/sonuçları ele alma şeklini belirleyen kurumsal politikalardan ya da bunların eksikliğinden kaynaklı baskıları anlamanız.
-
Yurttaş bilimindeki etkileri, toplumum bilim anlayışı, eğitim sağlayıcılar üzerindeki etkisi gibi bilimsel faaliyetlerin kaynak ve sonuçlarının kullanımı ile ilgili toplumsal dokuda ortaya çıkan beklentileri anlamanız.
-
Açık Bilimi öğretebilme ve Açık Bilim ile ilgili derin bir bilginizin olması. (Aslında bu kitap bununla ilgili.)
-
Bu konuda yeni olanları destekleyecek çevrimiçi doküman ve kaynaklara bağlantı sağlamanız.
Açık Bilim eğitiminize başlamanın iyi bir yolu, konu ile ilgili olan ya da biraz fikri olan kitleyi hedeflemektir. Genellikle, bu kişiler Açık Bilim fikrine daha açık olabilirler. Eğitiminize motive bir kitle ile başlamanın birçok avantajı vardır:
-
Kitlenizin gerçekten konu ile ilgili olduğunu bilmeniz, daha rahat bir şekilde yeni bir eğitim alanına/konusuna geçmenizi sağlayabilir. Bunu önceden değerlendirmek için bir anket yapmayı düşünebilirsiniz.
-
Motive olmuş bir kitle muhtemelen tartışmalara katkı sağlayacak ve eğitim içeriğinizi nasıl daha da geliştirebileceğiniz ile ilgili faydalı bilgiler sağlayacaktır.
-
Motive olmuş katılımcılar, eğitiminizin elçileri/temsilcileri olabilir.
Kitleniz hakkında toplamanız gereken bilgiler:
-
Kapsayıcı bir ortam yaratmak ve potansiyel katılımcılarınızın farklı arka planlarını dikkate almak, başarılı bir eğitim etkinliği için önemlidir. Çalıştayınızı nasıl kapsayıcı hale getireceğinizi öğrenmek için SPARC'ın Konferans Planlama Kontrol Listesine bakın.
-
Katılımcıların birbirlerini önceden tanıyıp tanımadıkları, grup dinamiğine ve yapmak isteyeceğiniz etkinlik türlerine etki edecektir.
-
Katılımın gönüllü olup olmadığı katılımcıların motivasyonunu etkileyecektir.
-
Katılımcıların planlanmış tartışma konuları ile ilgili bilgi düzeyi, sunumlarınızın içeriğini ve tarzını etkileyecektir.
-
Katılımcıların belirli bir öğrenme yöntemine alışkın olup olmadığı, katılımcıların çok farklı eğitim formatlarına nasıl tepki vereceğini etkileyebilir.
-
Katılımcı sayısı:
-
Mevcut alan/kapasite ve uygulamalı çalışmalar için gerekli zamana dayalı olarak hedef katılımcı sayısını belirleyin.
-
Katılımcı sayısı, katılımcıların birbirleriyle ve süreçle ne kadar iyi etkileşim kurduklarını etkileyecektir.
-
Daha geniş bir kitle isterseniz, kitleyi daha küçük gruplara bölmeyi (break-out groups) ve bunun getireceği lojistik gereklilikleri gözönünde bulundurmalısınız.
-
-
Etkinliğinizin herkese açık mı yoksa düzenleyen kurum mensupları ile sınırlı mı olacağını düşünün. Etkinliği sınırlı tutmak, belli konulara odaklanmanıza yardımcı olabilecekken, herkese açık bir etkinlik katılımın ve çeşitliliğin artmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, aynı kurumdan katılımcıların birbirini önceden tanıyor olması daha muhtemeldir.
-
Daha geniş bir kitleye ulaşabileceğiniz video dersleri kullanmayı düşünün. Yerinde (on-site) bir etkinliğe katılan küçük bir grup insanın dikkatlerini muhafaza etmek ve gerçek bir bağlantı hissi yaratmak ve kullanmak genellikle daha kolaydır.
-
Farklı hedef kitlelere yaklaşmanın en iyi yolunun ne olduğunu düşünün (toplantı, yüz yüze çalıştay, web semineri (webinar), haber bülteni, sosyal medya vb.).
-
Heterojen bir hedef kitlede, farklı ihtiyaç, bilgi ve/veya sorumluluklarını adreslemek için katılan farklı paydaşlar olacağını unutmayın:
-
fon sağlayıcı, kurum/iş veren, araştırmacı (öğrenci, doktora öğrencisi, araştırmacı, proje lideri),
-
destek (araştırma ofisi, kütüphane, BT)
-
bir projedeki ticari partnerler
-
Eğitimin sonucunda katılımcılar:
- Açık Bilimin temel kavramları ve ilgili uygulamalar konusunda daha iyi bir pratik anlayışa sahip olur.
- Eğitim esnasında öğrenilenleri gönül rahatlığıyla kullanarak profesyonel çevrelerindeki etkilerini artırır.
- Farklı disiplinlerden savunucularla bağlantı (network) kurabilir ve küresel bir Açık Bilim girişiminde rol oynayabilir.
Bilimsel araştırma yetişkinler tarafından yapılır; bu nedenle, Açık Bilimle ilgili herhangi bir eğitimin katılımcıları büyük ihtimalle çoğu birinci ya da ikinci düzey yükseköğrenim görmüş yetişkinler olacaktır. Bu nedenle, çocuklara ve gençlere öğretmenin (pedagoji) yetişkinlere öğretmekten (andragoji) ne kadar farklı olduğunu görmek ilginçtir. Kanada Okuryazarlık ve Öğrenim Ağı (The Canadian Literacy and Learning Network) bu fark üzerine bazı ilginç çalışmalar yapmış ve bu farkı yedi ilke ile özetlemiştir:
-
Yetişkinler öğrenmeyi istemelidir. Bu, içsel motivasyonun ve katma değerlerin belirleyici olduğu ve kursa başlamadan önce bunların bilinmeye değer olabileceği anlamına gelir.
-
Yetişkinler yalnızca öğrenmeleri gerektiğini düşündükleri şeyleri öğreneceklerdir. Yetişkinler öğrenmeye yaklaşımlarında pratiktir; "Bu bana şu an nasıl yardımcı olacak?" sorusunun cevabını bilmek isterler. Bu nedenle pratik ve direkt olmalısınız.
-
Yetişkinler yaparak öğrenir. Bu çocuklar için de böyledir, fakat aktif ve anlık katılım yetişkinler için daha önemlidir.
-
Yetişkin öğrenimi sorunlara odaklanır ve sorunlar gerçekçi olmalıdır. Katılımcılar çoğunlukla bir sorunla gelecek ve boşlukları keşfedip kapatmaya çalışmak sizin işiniz olacaktır.
-
Deneyim yetişkinlerin öğrenmesini etkiler. Yetişkinlerin, olumlu ya da olumsuz, çocuklardan daha fazla deneyimi vardır. Olumsuz çağrışımlardan kaçınarak, bu deneyimden faydalanabilirsiniz.
-
Yetişkinler en iyi resmi olmayan bir durumda öğrenir. Okul çağındaki gençler genellikle bir müfredatı takip etmek durumundadır. Yetişkinler çoğu zaman, bilmeleri gerektiğini düşündükleri şeyleri öğrenirler. Bu nedenle, katılımcılarınızı öğrenme sürecine dahil etmeye çalışmalısınız. Bu, öğrenme ortamını rahat, gayri resmi ve davetkar hale getirerek yapılabilir.
-
Yetişkinler rehberlik ister. Yetişkinler, durumlarını iyileştirmelerine ya da sorunları çözmelerine yardımcı olacak bilgileri isterler, ancak ne yapacaklarının söylenmesini istemez, bunun yerine bireysel ihtiyaçlarına göre seçim yaparlar.
Bu nedenle, şunlara ihtiyacınız olacak:
-
Araştırmacılara bulabilecekleri keşif noktalarını, araçları ve desteği sağlayın.
-
Açık, anlaşılır ve güncel rehberlik sunacak çevrimiçi dokümanlar hazırlayın.
-
Bunları oluşturmak için iyi, kullanılabilir (ve keşfedilebilir) araç ve şablonları biraraya getirin.
Özetle, yetişkinlerin ilgi alanları kendi gelişimlerine odaklanır ve eğitimi ben merkezli, kapasite geliştirici bir çalışma olarak görürler. Yetişkinler bu şekilde saygı görmekten ve beklentilerinin mümkün olduğunca kapsamlı bir şekilde bireysel olarak karşılanmasından hoşlanırlar.
Öğrenme çıktıları genellikle, beklenen çıktılarının en iyi kısmı katılımcıların en iyi kısmı tarafından karşılanacak şekilde, ihtiyaç duyulan her şeyi uyarlayarak bir eğitim örneğinin nasıl sunulduğunu belirlemenin en iyi yoludur. Öğrenenler çıktıları, genellikle nicel bir değerlendirmeye uygun çeşitli şekillerde karşılarlar.
Çıktıları belirlemek, eğitimi bilişsel bir süreç olarak ele almanın bir parçasıdır. 1956 yılında Benjamin Bloom zamanla değiştirilmiş bir bilişsel düzeyler taksonomisi oluşturmuştur. Bu, herhangi bir konuda tutarlı ve yeniden kullanılabilir öğrenme çıktıları oluşturmak için oldukça kullanışlı bir araçtır. Ardarda olmayan biliş düzeyleri arasındaki geçişler genellikle kabul edilemez. Taksonomi, öğrenme biliş düzeyi kullanılan değerlendirmenin biliş düzeyi ile aynı olmadığı için değerlendirmenin başarısız olabileceği, potansiyel olarak zor durumları belirlemeye yardım eder.
Günümüz versiyonu (2001'den beri) burada da bulunabilir.
Bloom Taksonomisi altı seviyeli bir sınıflama yöntemidir. Bloom Taksonomisi kullanmak bunun için harcanan çabaya değer, çünkü güçlü bir eğitim ve öğretim oluşturma isteğine yönelik önemli bir adımı temsil etmektedir. Bloom Taksonomisinin yanı sıra, açıklamalı terminolojiler, kurs planlamada ve değerlendirme soruları oluşturmada vb. kullanılacak ya da kaçınılması gereken fiiller gibi tasarım ile ilgili çeşitli yardımlar da bulabilirsiniz.
Bu iki terim, eğitim camiası tarafından sıklıkla birbiri yerine kullanılmaktadır. Amaç ve gayeleri (aim and goals) içeren hedefler (objectives) ile somut sonuçları (results) içeren çıktılar (outcomes) örtüşebilir ancak gerçekte aynı değildir.
Eğitim tasarlarken öncelikle hedefleri düşünmeli, ardından katılımcılarınızın ulaşmasını hedeflediğiniz çıktıları listelemelisiniz. Hedefler ile çıktılar örtüşüyorsa ya da çoğu durumda olduğu gibi bir hedef bir veya daha fazla çıktıyı kapsıyorsa endişelenmeyin. Tüm pratik uygulamalarınızı belli çıktılar çerçevesinde tasarlayın.
Not: Anlaşılmaz olduğu için Öğrenme Çıktıları için ÖÇ kısaltmasını kullanmaktan kaçınmalısınız.
Bu durumu açıklığa kavuşturmak ve belirsizlikleri ortadan kaldırmak için bir deneme:
-
Eğitmenin amaç ve niyetlerini açıklayın.
-
Kursun amaç ve gayelerini belirtin.
-
Sınıfta ya da programda önemli olan içerik ve becerilere odaklanın.
-
Eğitmenlerin neler yapacağını açıklayabilirsiniz.
-
Spesifik ve ayrıntılı olmalıdır.
-
Öğrenci öğrenme çıktıları, kursun kapsayısı "neticelerini" listeler ve amaç ya da hedeflere ulaşıldığının göstergesidir.
-
Öğrenme çıktıları, öğrencilerin bir kursu başarıyla tamamlayarak elde ettikleri ve sergileyebilecekleri becerileri, yetkinlikleri ve bilgileri yansıtan ölçülebilir ve öğrenilen temel içeriği-bilgiyi tanımlayan veya listeleyen ifadelerdir.
-
Çıktılar, kurs içeriği ve uygulamalarının entegrasyonu ile edinilen ve kursu tamamladıktan sonra bir davranış, beceri ya da ayrı bir kullanılabilir bilgi olarak gözlemlenebilen üst düzey düşünme becerilerini açıklar.
-
Çıktılar, özellikle öğrencinin kursu tamamladıktan sonra ne yapabileceği gibi tam olarak değerlendirmelerin göstermesi amaçlanan şeylerdir.
-
Değerlendirilebilir bir çıktı, kriterlere göre görüntülenebilir veya gözlemlenebilir ve değerlendirilebilir.
-
Çıktılar, kursun öğrenme, öğretme ve değerlendirme süreçlerine kılavuzluk eden açık ve ölçülebilir kriterlerdir.
Şu sayfadan uyarlanmıştır.
Açık Bilim öğrenme hedefleri için FOSTER dokümanına (sayfa 13-14) bakabilirsiniz.
Bir eğitim hedefi örneği:
- "Eğitimde değerlendirme ve geri bildirimin en üst düzeyde etkinlikle nasıl kullanılacağını öğrenmek"
Bir eğitim çıktısı örneği:
- "Öğrenci kursu tamamladıktan sonra, bir eğitim uygulaması ve eğitimin etkinliğini değerlendirmek için bir strateji tasarlayabilecektir"
Bir eğitim etkinliğindeki en önemli bileşenlerden biri, katılımcıların yeni bir konuyla tanıştırıldıklarında (bu örnekte açık bilim) sahip olabilecekleri güven eksikliğinin onları ilerlemekten alıkoymadığından emin olmaktır. Bazı katılımcılar eğitim etkinliğinde sunulan kavramlarla genel anlamda aşina olsalar da, insanların kafaları karıştığında bunu kabullenmek önemlidir. Yanlış anlamalarının geçerliliğini kabul etmek, gelişen bir düşünce yapısını teşvik etmenin ve bu kişileri açık bilim uygulamalarını kabul etme ve destekleme konusunda motive etmenin anahtarıdır.
Eğitim etkinliği boyunca katılımcıları motive etmek için uygulanabilecek çeşitli stratejiler mevcuttur (Carpentry Instructor Training'ten alınmıştır).
-
Değer oluşturma staratejileri
-
Kullandığınız materyali katılımcıların ilgi alanları veya değerleriyle ilişkilendirin.
-
Katılımcıların arka planına ve doğrudan çıkarlarına en uygun ve özgün olan, gerçek hayattan görevler ve vaka çalışmaları sağlayın.
-
Katılımcıların mevcut akademik hayatlarıyla ilgisini gösterin.
-
Açık Bilim için kendi tutkunuzu ve heyecanınızı iletin.
-
-
Olumlu beklentiler oluşturmak için stratejiler
-
Hedeflerin, değerlendirmelerin ve öğretim stratejilerinin uyumunu sağlamak.
-
Kavramları uygulamalı alıştırmalarda ve eğitimlerde kullanarak erken başarı fırsatları sağlayın.
-
-
Öz yeterlilik için stratejiler
-
Katılımcılara seçenekler ve seçim yapma fırsatı sunun.
-
Katılımcılara, Açık Bilim ve kendi çalışmaları arasında bağlantı kurma ve bunu yansıtma fırsatı verin.
-
Açık Bilim üzerine bir eğitimin somut planlanması ve yürütülmesi ile ilgili daha fazla bilgiyi Örgütsel Yönler (Organizational Aspects) ve Örnekler ve Uygulamalı Rehberlik (Examples and Practical Guidance) ile ilgili bölümlerde bulabilirsiniz.
Dersinizin oluşturulması, dersin hedeflerine veya çıktılarına göre planlanarak yürütülecektir.
SMART, proje yönetiminde de kullanılan, amaçları / hedefleri belirlemek için ilginç bir tekniktir. SMART, beş kriteri temsil eden bir kısaltmadır: Basit (Simple) – Ölçülebilir (Measurable) – Tutkulu (Ambitious) – Gerçekçi (Realistic) – Zamanlı (Timed).
-
Amacınız konuya yakın omayan biri tarafından anlaşılabiliyorsa basittir. Yani, öğrencilerinize ne öğreneceklerini önceden açıklayabilirsiniz. Hedefinizi dersin başında sunmak genellikle iyi bir fikirdir. Basit (Simple) amacın bir kısa cümle ile anlatılabilmesi anlamına gelir.
-
Hedefe ulaşılıp ulaşılmadığını objektif olarak belirleyebiliyorsanız, hedefiniz ölçülebilirdir. Ölçülebilirlik, pek çok farklı bileşen olduğu için çok geniş ve ölçülmesi zor olan "öğrenciler Açık Bilimi anlar" gibi net olmayan hedefler belirlenmesinin önüne geçer. Bunun yerine, eylemsel fiiller kullanın: tanımlar, çizer, adlandırır, açıklar, hesaplar vb. İyi öğretim hedefleri için kullanılabilecek fiiller, Bloom'un bilişsel alan sınıflandırmasına göre kategorize edilmiştir. Ölçme, size ve öğrencilerinize ilerlemeyi değerlendirme veya kendi kendinizi değerlendirme anlamında yardımcı olur.
-
Öğrencilerinizin çalışma/öğrenme azmini körüklerseniz hedefiniz tutkuludur. Onlar için belirgin bir fayda var mı? Dersin onların ufkunu genişletmesini istiyor musunuz? Ders onlara hangi yönden avantaj sağlıyor? Tutkulu olmak şu soruya bir cevabınızın olması anlamına gelir: Öğrenciler başka şekilde öğrenemeyecekleri neyi öğrenecekler? Bir duruş sergilemek ve bakış açınızı savunmak arzusu duyuyorsanız, hedefiniz muhtemelen tutkuludur.
-
Öğrenme hedefinize verilen zaman diliminde ulaşılabileceğine içtenlikle inanıyorsanız, hedefiniz gerçekçidir. Gerçekçi olmak belli ev ödevlerini gerektirir: Öğrencileriniz gerekli arka plan bilgisine sahip mi? Hangi pratik yeteneklere ihtiyaçları var? Hangi teknik ön koşullar mevcut? Beklenmedik sorulara hazır mısınız? Örneğin, tüm Creative Commons lisanslarını bir saat içinde anlamak bir grup için gerçekçi olabilirken bir diğeri için ulaşılamaz olabilir.
-
Hedefe ulaşılması gereken somut bir zaman dilimi varsa, hedefiniz zamanlıdır. İlk defa öğretmenlik yapanlar genellikle zaman maliyetlerini gereğinden fazla artırırlar. Öğrenme hedefleriniz için zaman sınırları belirlemek, dersinizi yapılandırmanıza, beklenmedik gecikmeleri fark etmenize ve bunlara karşı harekete geçmenize yardımcı olur. İyi bir zaman planlama şekli detaylı bir takvim veya ders planının olmasıdır.
Kristian Rother tarafından oluşturulmuş SMART Goals sayfasından uyarlanmıştır.
Çıktıları vurgulayan dersler planlamak için bir teknik olan "geriye dönük tasarım" (backward design) olarak bilinen tersine öğretim tasarımını kullanın:
-
Öğrenme hedefleriniz ile başlayın.
-
Bu hedeflere ulaşıldığına dair kanıtın ne olduğuna karar verin (sonuç değerlendirme, bkz. Eğitim Sonrası Değerlendirme)
-
Katılımcıları sonuç değerlendirme sırasında yapacaklarına hazırlamak için en iyi formatı seçin ve içerik tasarlayın.
-
İçeriği artan karmaşıklık sırasına göre sıralayın ve ardından sonuç değerlendirmesini tamamlamak için katılımcıların bildikleri ile bilmeleri gerekenler arasındaki boşluğu kapatmak için ihtiyaç duydukları içerik ve motivasyonu sağlayın (The Carpentries Instructor Training).
Geriye dönük tasarım, müfredat planlamasının "geleneksel" yöntemlerine karşı çıkar. Geleneksel müfredat planlamasında, öğretilecek içeriğin bir listesi oluşturulur ve/veya seçilir (Bkz. Backward design - Wikipedia, Note 4). Geriye dönük tasarımda eğitimci hedeflerle başlar, değerlendirmeler oluşturur veya planlar ve son olarak ders planları yapar. Geriye dönük tasarımın destekçileri, süreci bir "yol haritası" kullanmaya benzetmektedir (Bkz. Backward design - Wikipedia, Note 5). Bu durumda, önce varış noktası seçilir ve daha sonra istenen varış noktasına seyahatin planlanması için yol haritası kullanılır. Bunun aksine, geleneksel müfredat planlamasında, yolculuk başlamadan önce belirlenmiş resmi bir varış noktası yoktur.
Geriye dönük tasarımdaki fikir, genellikle öğretilen içeriğin hedefe odaklanmış ve bu yönde planlanmış olmasını sağlayacak şekilde "varış noktasına" ya da öğrenme hedeflerine yönelik bir öğretimdir. Bu da öğrencilere öğretilecek içeriğin veya süreçlerin daha iyi anlaşılmasını sağlamayı amaçlar. Eğitmen, öğrencilerin neyi öğrenmesi gerektiğine, öğrencilerin istenen çıktılara (veya öğrenme standartlarına) ulaştığını göstermek için hangi verilerin toplanabileceğine ve öğrencilerin öğrenmesinin nasıl sağlanacağına odaklanabilir.
Öğretmeye başlamadan önce içeriği toplamalı ve hazırlamalısınız. İçerik günümüzde toplu halde mevcuttur ve sorun içeriği bulmak ya da oluşturmaktan ziyade uygun içeriği bulmak ya da keşfedilen içeriği hedef kitlenizin ihtiyaçlarına ve yeterliliklerine uygun hale getirmektir.
İçeriğin nasıl kullanılacağı, uyarlanacağı ve geliştirileceği hakkında faydalı bilgiler içeren Örnekler ve Uygulamalı Rehberlik (Examples and Practical Guidance) bölümüne göz atabilirsiniz.
Eğitim tasarlamanın en büyük zorluklarından biri, içeriğin eğitim formatına indirgenmesidir. Eğer yalnızca iki saatiniz varsa bu zaman diliminde bir konu ile ilgili en önemli bilgileri sunmanız gerekir. Ancak bir eğitmen olarak, genellikle aktarmak istediğiniz çok daha fazla bilgiye sahipsinizdir. İçeriği en önemli noktalara indirgemeye çalışın. Gerçekten bilinmesi gerekenler nelerdir ve neler yalnızca ayrıntı ve daha kenarda olan (uç) konulardır? Konusal öncelikleri belirleyin, eksiklikler konusunda şeffaf olun ve katılımcılarınızı bunlar hakkında bilgilendirin.
Açık uçlu sorular, tartışmalar ve katılımcılar arasında deneyim paylaşımı için yeterli zaman ayırmaya çalışın. Bu sizin "doğru" soruları almanıza yardımcı olacaktır. Genelllikle beklediğinizden çok daha basit veya planladığınızdan daha ayrıntılı ve spesifiktir.
Etkinliğin başlangıcında, konuşmacılar kendilerini ve uzmanlık alanlarını açık ve öz bir şekilde tanıtmalıdır. Katılımcılar sizi neden dinlemeli? Onlarla ilgili hangi deneyim ve becerilere sahipsiniz? Sonrasında eğitim etkinliği için hedefler, içerik ve sonuçların genel bir sunumunu yapmalısınız - katılımcılar ne öğrenecek ve neden öğrenecek? Burada bir figür olarak güveni yansıtmak, güven inşa etmek açısından çok önemlidir.
Katılımcı kitlenizin büyüklüğüne, mevcut zamana ve katılımcı etkileşiminin başarılı eğitim çıktıları için önem derecesine bağlı olarak, (grup 15-20 kişiden fazla olduğunda önerilmese de) katılımcıların kısaca kendilerini tanıtmalarına imkan vererek başlamak isteyebilirsiniz. Bu, (eğer öncesinde örneğin bir çevrimiçi anket ile yapılmadıysa) katılımcılardan beklentilerine ve tecrübe düzeylerine ilişkin düşüncelerini almak ve bunların amaçlanan çıktılarla ve eğitim için hedeflenen kitleye ilişkin genel bakışınızla ne düzeyde eşleştiğini ölçmek için iyi bir zaman olabilir. Büyük bir uyumsuzluk varsa, programı eşzamanlı olarak uyarlamanın yollarını düşünme zamanı demektir. Örneğin, katılımcılar beklenenden daha bilgili veya deneyimliyse, katılımcıların kendi sorularının ve deneyimlerinin ön plana çıkarıldığı etkileşimli tartışmalara daha fazla zaman ayırmak için Açık Bilimin belirli alanlarına ilişkin temel öğeler üzerinde daha hızlı ilerlemek isteyebilirsiniz.
İçeriği uyarlamak için mutlak bir ihtiyaç yoksa, o halde tüm katılımcılara eğitimin neyi kapsayıp neyi kapsamadığını net bir biçimde anlatın.
Bir kez daha, Software Carpentry tarafından sağlanan bilgiler doğru ortamı yaratmaya yardımcı olabilir.
Katılımcılara enerji vermek ve eğitmenleri ve birbirlerini tanımalarına yardımcı olmak için birçok eğitim oturumu bir ısınma egzersiziyle başlar. Sıcak, hoş karşılamalı, içten ve olumlu bir öğrenme ortamı yaratmak, katılımcıların daha iyi ortak olmalarını ve öğrenmelerini sağlamalı ve kendilerini daha rahat hissetmelerine yardımcı olmalıdır.
Isınma oyunları olumlu bir atmosfer yaratmaya yardımcı olabilirken, kötü seçilmiş bir oyun bunun tersini yaparak insanları gergin veya rahatsız hissettirebilir. Bir ısınma oyunu seçerken katılımcılarınızı ve potansiyel grup dinamiklerini dikkatlice düşünmelisiniz. İnsanlar utandırılmamalı veya paylaşmak istemedikleri kişisel bilgileri açıklamaya zorlanmamalıdır. Gruplar önemli açılardan farklılık gösterecektir - katılımcıların bir kuruluş içindeki farklı yaşlar veya statülerden, farklı kültürel seviyelerden veya farklı eğitim düzeylerinden olup olmadığı, aralarında halihazırda var olabilecek ortak paydanın düzeyini etkileyecektir. Bu tür egzersizleri amaçlanan öğrenme çıktılarıyla ilgili tutmaya çalışın. Örnekler için lütfen Ek okuma listesi bölümüne bakın.
Eğitimin amaçlanan çıktılarını tanımlayın ve her zaman katılımcılarınıza yönlendirme yapın:
-
Neredeyiz?
-
Nereye ulaşmak istiyoruz?
-
Nelere yer vereceğiz?
Sunulacak içeriğe ilişkin olarak sadece konuşma ile geçecek oturumlar (en fazla 20 dakika) ve içerikle ilgili çalışmak için etkinlik oturumları arasındaki dengeyi sağlayın (Klaus Döring, 2008).
Daima katılımcıların sesinin mümkün olan en kısa sürede duyulmasına imkan verin veya başka bir deyişle aktif öğrenmeye gidin!
Aktif Öğrenme, öğrencilerin dersleri "pasif bir şekilde" özümsemek yerine öğrenme sürecine aktif olarak katıldığı bir süreçtir. Aktif öğrenme, okuma, yazma, tartışma ve problem çözme, analiz, sentez ve değerlendirmeye katılmayı içerir. Aktif öğrenme genellikle diğer katılımcılarla işbirliğine dayalı öğrenmeyi içerir.
Eğitimde aktif öğrenme ilkelerini ve uygulamasını kullanmak, genel olarak iyi bir fikirdir. Sağlanan faydalar için en iyi ikinci yargıç sizsiniz. İlkinin katılımcılar olduğunu unutmayın.
Aktif öğrenme, öğrenme tarzlarındaki çeşitliliği ve katılımcılarla ilgili diğer zorlukları aşmaya yardımcı olur. Aktif öğrenme, daha yüksek düzeyde çıktılara ulaşmada daha verimli olmakla birlikte, aşağıdaki şemada gösterilen, çeşitli ders kitaplarında ve çevrimiçi kaynaklarda yaygın olarak bulunan ve Öğrenme Konisi (Cone of Learning) olarak bilinen içeriğin doğası ve içeriği sunma şekli ile ilgili bilişsel sorunları da ele alır. Bloom Taksonomisinin üst düzeylerinde (Analiz, Tanımlama , Oluşturma, Değerlendirme) aktif öğrenmeden en iyi şekilde yararlanırılır ve bu aynı zamanda en iyi hatırlama katmanlarına karşılık gelir: söyledikleriniz, yazdıklarınız ya da yaptıklarınız - Öğrenme Konisinin alt yarısı. İçerik bu seviyelerden birkaçını aynı anda kapsadığında ve ara seviyeleri de ele almadığında, bilişsel sorunlar daha kolay ortaya çıkar. İçeriğinizi Öğrenme Konisine göre kontrol etmek, eğitim verirken bu gibi olası eksiklikleri tespit etmenin kolay bir yoludur. Aynı şekilde, hatırlama ihtiyacının daha yüksek olduğunu düşündüğünüz durumlarda daha fazla görsel yardımcı kullanmaya karar vermenizi sağlar. Bu nedenle, katılımcılarınız geride kaldığında, bu tekniği, sorunu teşhis etmek, nedenlerini bulmaya çalışmak ve en etkili düzeltme yönetimini seçmek için kullanabilirsiniz.
Aktif Öğrenmedeki metodolojinin temelleri, modern öğrenme teorilerinde (kısmen Yapılandırmacılık-Constructivism ve biraz Bağlantıcılıkta-Connectivism) yatmaktadır ve engelleri aşmak ve mümkün olduğu kadar çok engeli ortadan kaldırmak için öğrenmeye katılım teknikleri eklemektedir. Örneğin, bir öğrenme örneğini oyunlaştırmak, öğrencileri pasif içerik edinmeden tam katılıma götürebilir, bu da öğrencinin geri çekilmesine ve öğrenme sürecini ve nasıl çalıştığını gözlemleyen biri olarak yeniden konumlandırılmasına yol açabilir. Eğitimde oyunlaştırmanın bir örneği şurada verilmektedir: Anahtar terimler, kavramsal destek (conceptual consolidation) için bir öğrenme oyunu. Ek bir örnek şurada bulunabilir: CURATE: The Digital Curator Game.
Sessiz katılımcılarla nasıl etkileşime geçilir? Bir soru sormak ve cevaplar için en az 30 saniye beklemek iyi bir başlangıç noktası olabilir (Mary Budd Rowe, 1986). Sonuç, tartışmaya daha fazla insanın katılması, yanıtların daha kaliteli olması ve yavaş öğrenenlerin yanıtlama şansı elde etmesi olacaktır.
Kapsayıcı etkileşim için bir diğer yöntem de ilerlemeli kümelemedir (progressive stacking). Bir moderatör, her zamanki gibi, konuşmak isteyenler ve henüz konuşmamış olan katılımcılar arasından sonraki konuşmacıyı seçer. Ayrıca, cinsiyet ve ırksal kimlikler de dahil olmak üzere yeterince temsil edilmeyen sesler konuşmak üzere seçilir.
(Daha büyük gruplardaki) tartışmalar esnasında, kapsayıcı etkileşimi caydırdığı ve monolog yapmayı teşvik ettiği için, ilk gelenin önce konuşması etkileşimine dayanan ayakta duran mikrofonların kullanımından kaçınmalısınız. Bunun yerine kablosuz mikrofon kullanın ya da sonraki konuşmacılar moderatör tarafından seçilebilmeleri için ellerini kaldırsınlar. Grup ne kadar büyükse, kimin konuşup kimin konuşmadığını denetleyen bir moderatöre duyulan ihtiyaç da o kadar büyük olur. Ayrıca, çalıştay katılımının sadece birkaç katılımcının hakimiyetinde olmasını önlemek için, konuşmak isteyen ancak henüz konuşmamış olan katılımcılar arasından kimin konuşacağını seçmek moderatörün görevi olacaktır.
-
Bağlı kalın! Her zaman grupla teması sürdürmeye çalışın, kendi hızınızı ve diğerlerinin hızını kontrol edin.
-
Katılımcılara çok fazla ve/veya çok zor içerikle aşırı yüklenmemeye dikkat edin.
-
Geri bildirimlere her zaman açık olun ancak bitmeyecek tartışmalardan kaçının ya da bunları sonlandırın.
-
Aralar: Her zaman aralar için yeterli zaman bırakın. Ders ne kadar uzun olursa aralar o kadar uzun ve sık olur.
-
Tartışmaların daha fazla ya da az yoğunlukta geçmesine karşın yeterli esnekliği sağlayacak şekilde etkinliklerinizin kısa, orta ve uzun versiyonlarını hazırlayın.
-
Zor öğrenciler için hazırlıklı olun ve kurstan önce bazı sorun giderme kılavuzlarına bakın.
(MozFest2017 Kolaylaştırıcı Rehberinde bazı fikirler bulabilirsiniz). Her halükarda, paralel bir konuşma ortaya çıktığında veya birileri sürekli kaba veya önemsemez vb. olduğunda ne yapacağınız hakkında bir fikriniz olmalıdır. Bununla başa çıkmanın sözlü ve sözlü olmayan yolları olduğunu bilin.
-
Özetleme / Üst amaç: Eğitimin sonunda, katılımcılarınıza ne yaptığınızı ve neden yaptığınızı anlatmaya değer olabilir. Bu aynı zamanda değerlendirmeyi kolaylaştıracaktır.
-
Oturumun tadını çıkarın.
Her modülün sonunda, katılımcılardan modüldeki iyi/faydalı olan bir şeyi ve net olmayan/geliştirilebilecek bir şeyi belirtebilecekleri şekilde geri bildirim talep edin. Geri bildirim buradaki altı düzeyli örnekteki gibi derecelendirilebilir/puanlanabilir yapıda olabilir.
Özellikle önceden belirlenmiş noktalarda anlık geri bildirim almanın bir diğer yolu sürekli anketler yapmaktır. Örneğin, Slack, herhangi bir zamanda bir ankette seçimlerini değiştirme seçeneği vererek, dersin hızı hakkında isimsiz geri bildirim sağlamak için kullanılabilir. Geri bildirim sayıları katılımcılara gösterilebilir. Toplamları ve grafikleri göstermek teşvik edici olabilir. Çevrimiçi, bulut tabanlı araçlar özellikle tıklayıcılar (clickers) gibi belli cihazlara olan bağımlılık ortadan kalktığından daha fazla etkileşim sağlar. Kursiyerler internete bağlı mobil cihazları kullanarak kendilerini yetkin hissedebilirler. Bunun örnekleri çoktur. Yöntemleri kullanmadan önce gerçek bir dinleyici kitlesi ile test etmeli ve daha kolay aşina olunabilecek Socrative and Learning Catalytics, Polleverywhere, Directpoll gibi sistemlerle başlamalısınız.
Diğer bazı anlık geri bildirim stratejileri teachthought.com altında bulunabilir.
Başarılı Açık Bilim eğitimi değerlendirme aşamalarını da gerektirir. Özellikle bir kursa başlarken, kursiyerlerin geri bildirimlerine bakmak faydalıdır. Değerlendirme, yöntemleriniz ve içeriğiniz hakkında size değerli bilgiler sağlayabilir. Geri bildirimin sürekli değerlendirilmesi ve dikkate alınması eğitimin kalitesini ve eğiticinin performansını iyileştirir.
Katılımcılardan geri bildirim almanın farklı yolları vardır:
Klasik değerlendirme formları
-
Katılımcılardan bir eğitici olarak sizin hakkınızda geri bildirim isteyeceğiniz bir değerlendirme formu kullanın.
-
Eğitimin beklentileri karşılayıp karşılamadığını kontrol etmek için eğitim sırasında ara değerlendirmeler alın. Bu size devam etmeden önce düzenlemler yapma fırsatı verir.
Sözlü geri bildirim
- Kursiyerlerden kurs deneyimlerini kısaca özetlemelerini isteyin.
Öz değerlendirme
- Kendi öz değerlendirmenizi yapın, ne iyi gitti, ne kötü gitti?
Uzun dönemli beri bildirim
- 6 ay sonra, davranıştaki değişiklikler, daha genel olarak tutumdaki değişiklikler ve potansiyel etkileri hakkında sorular.
Akranlar arası geri bildirim
- Meslektaşlarınız tecrübeleriyle dersi hazırlama konusunda size yardımcı olacak, hatta kursa kendileri katılacak ve sonrasında sizinle fikir alışverişinde bulunacak ve size geri bildirimde bulunacaklardır.
Bir kursu değerlendirmek için öncelikle öğrencilerin neye aşina olmasını, neyi bilmesini ve neyi kritik olarak analiz etmesini ya da açıklayabilmesini istediğinizi belirlemeniz gerekir. Kursu neden yapıyorsunuz? Ulaşmak istediğiniz hedefler neler? Kurs tamamlandığında hedeflerinize ulaşıp ulaşmadığınızı kontrol etmelisiniz. Kursunuzun başarısını ve etkinliğini ölçmek için farklı ölçütler vardır (Kirkpatrick & Kirkpatrick, 1994):
-
Tepki (beklentileri karşılama): Kursiyerler kurstan memnun kaldı mı? Katılımcılar öğrenme hedeflerine ulaştı mı? Beklentiler gerçekçi miydi? Ders ile ilgili tepkileri nasıldı? Net bir yapı ya da ortak bir nokta var mıydı?
-
Öğrenme: Katılımcılar yeni birşeyler öğrendi mi? Bu mevcut konumları için faydalı mı? Herşeyi anladılar mı? Önerilen araçları/platformları ilgili Açık Bilim uygulamalarında kullanabilirler mi? Önceden belirlenmiş öğrenme hedeflerini karşılıyorlar mı?
-
Tutum: Araştırma yapma şekillerini değiştirecekler mi? Eğitimi/içeriği başkalarına tavsiye edecekler mi?
-
Sonuçlar: Hangi çıktıların karşılanması hedefler üzerinde daha olumlu bir etki yaratacak? Hangileri daha fazla fayda sağlayacak?
Kirkpatrick'in Dört Seviyeli Eğitim Değerlendirme Modeli eğitiminizin etkinliğini ve etkisini analiz etmenin standart bir yoludur.
Alıştırmalar
-
Boşluk doldurmalar ve kısa sınavlarla öğrenme çıktılarını kontrol edin.
-
Başlangıçta basit bir alıştırma yapın ve aynı alıştırmayı en sonda tekrarlayın. Daha sonra görüşlerin değişip değişmediğine bakın.
-
Anahtar sözcükler: Açık Bilimin farklı temel yönleriyle ilgili kağıtlar hazırlayın. Öğrencileri (en az 3 kişilik) gruplara ayırın ve her biri birbirine 2-3 anahtar kelimeyi açıklasın.
-
Katılımcılara bilimsel yöntemin genel yapısının bir çıktısını verin ve her birine uygulanabilecek Açık Bilim araçlarını ve yöntemlerini bulmalarını isteyin.
-
Zamana bağlı olarak, onlardan hayali/basit bir araştırma senaryosu oluşturmalarını ve bunun için Açık Bilim protokollerini oluşturmaya devam etmelerini de isteyebilirsiniz.
Eğitim öncesi kendi beklentileriniz olacak ve bu deneyim size işlerin her zaman planladığınız gibi gitmediğini gösterecektir. Bu sizi hayal kırıklığına uğratmamalı çünkü tüm çıktılar için ilk defasında verim almak neredeyse imkansızdır, ancak bunun yerine eğitimin sonunu elinizdeki materyali gözden geçirmek, bazı yöntemlerinizi ve uygulamalı alıştırmalarınızı yeniden düşünmek için bir başlangıç noktası olarak görebilirsiniz.
Kursunuzun gereken formatta olduğunu ve hem katılımcıları hem de eğitmen olarak sizi tatmin edeceğini hissedene kadar üç deneme yapmanız gerekebileceğini unutmayın.
Bu bölümü gözden geçirdikten sonra, Açık Bilim ile ilgili belirli kitlelere eğitim planlama ve sunma taleplerine yanıt verebilmelisiniz.
Alıştırma
Aşağıdaki varsayımsal durumu göz önünde bulundurun: Bir mühendislik okulunda sorumlu araştırmacılara eğitim vermek üzere davet edildiniz. Eğitim, okuldaki araştırma grupları ile Kanada ve Yeni Zelanda'daki meslektaşları arasında Açık Bilim bağlamında paylaşılan veri setlerinin yönetimi ile ilgili olacaktır.
-
Bir paragrafta, eğitim oturumunuz için tasarım stratejisini ana adımlarla açıklayın, örneğin eğitim oturumunuzdan önce, eğitim sırasında ve eğitimin sonrasında ne yapmayı planlıyorsunuz?
-
Kitlenizi karakterize etmek için sormanıza izin verilen üç soruyu listeleyin.
-
Üç öğrenme hedefini listeleyin.
-
Beklenen üç öğrenme çıktısını listeleyin.
-
Buzları kırmak ve katılımcılarınızın kaynaşmasını sağlamak için kullanabileceğiniz üç eylemi listeleyin.
-
Katılımcıların ne öğrendiğini kontrol etmek için soracağınız üç soruyu listeleyin.
-
Katılımcıların oturumdan keyif alıp almadıklarını kontrol etmek için soracağınız üç soruyu listeleyin.
-
Özgün ve spontane oluşturulmuş kelime bulutuna karşı hazırlıklı olun (sli.do ya da diğer bazı araçlar) : katılımcılarınızla ortak çalışmaktan korkmayın, bildiklerinizle oynamayı öğrenin (ve biraz kafa bulanıklığına da hakkınız olduğunu farzedin).
Benzer alıştırmalar, bilginizi test etmenin aynı yolunu düşünebileceğiniz farklı kitleleri eğitmek için uygulanabilir.
Bloom Taksonomisi ile ilgili:
- Davis (2014). Using Bloom’s Taxonomy to Write Learning Outcomes. apprenticeshipblog.com
- Clinton Community College (1966-2017). List of Measurable Verbs Used to Assess Learning Outcomes. clinton.edu
Kaynaştırıcılar (ice-breakers) için kaynaklar/etkinlikler
- Mindtools. Ice Breakers. Easing Group Contribution. mindtools.com
- Students as Partners, Teaching, Learning and Support Office. Peer Support Icebreakers. documents.manchester.ac.uk
- The balance careers. The 10 Best Icebreaker Activities for Any Work Event. Activities for Meetings, Training, and Team Building Sessions. thebalance.com
Kaynakça
-
Ambrose, Bridges, DiPietro, Lovett, Norman ve Mayer. How learning works. Brent ve Felde tarafından özetlenen önemli noktalar. Seven research-based principles for smart teaching"; ISBN: 978-0-470-48410-4.
-
Dale (1969). Audio-Visual Methods in Teaching, 3. bs., Holt, Rinehart & Winston, New York, s.10.
-
Döring (2008). Handbuch Lehren und Trainieren in der Weiterbildung. Beltz Verlag (Weinheim, Basel).
-
Fung (2017). A Connected Curriculum for Higher Education. UCL Press. ucl.ac.uk
-
Felder ve Brent (t.y.). Active learning. An introduction. PDF
-
Kirkpatrick ve Kirkpatrick (1994). Evaluating Training Programs, Berrett-Koehler Publishers.
-
Mazur (2014). Peer Instruction for Active Learning. Serious science. video
-
Owen Wilson (2018). The Flipped Classroom. thesecondprinciple.com
-
Prince (2004). Does Active Learning Work? A Review of the Research. PDF
-
Rowe (1986). Wait Time: Slowing Down May Be A Way of Speeding Up! Journal of Teacher Education, 37(1), 43–50. doi.org/10.1177/002248718603700110
-
Siemens (2006). Knowing Knowledge. PDF
Konunun daha derinlemesine anlaşılması için:
- Knowles, Holton ve Swanson (2011). The Adult Learner: The Definitive Classic in Adult Education and Human Resource Development. Oxford: Butterworth-Heinemann.